Getat Polikliniği
09 Ocak 2024

GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP ( GETAT )

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) farklı kültürlerin inanış ve teorilerine dayanarak fiziksel ve ruhsal hastalıklardan korunma, hastalıkları teşhis etme ve tedavi etme gibi sağlığın idamesi için kullanılan bilgi, beceri ve uygulamaların tamamıdır.

Merkezimize başvuran hastaların sorumlu hekim tarafından hikayesi alınır, muayenesi yapılır ve gerekli tüm tetkikleri yapılarak durumu değerlendirilir. Değerlendirme sonrası kişiye uygun geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulaması seçilerek tedavi uygulanır. Merkezimizin GETAT odaları Bakanlığımızın belirlediği kriterlere uygun, hijyenik ve modern olarak düzenlenmiştir.

GETAT kapsamında yer alan tedaviler:

  Akupunktur

  Sülük Uygulaması

  Mezoterapi

  Kupa Uygulaması

  Fitoterapi Uygulaması

  Refleksoloji Uygulaması

  Homeopati Uygulaması

  Osteopati Uygulaması

  Ozon Uygulaması

 Apiterapi

  Proloterapi Uygulaması

  Müzik Terapi Uygulaması
Hastanemizde bu uygulamalardan akupunktur, mezoterapi, proloterapi, kupa (hacamat), fitoterapi tedavisi yapılmaktadır.

GETAT uygulamaları ücretli olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca ödemesi yoktur.

Akupunktur:

Akupunktur yöntemi, Asya’da 2000 yıldan daha fazla bir süredir uygulanmaktadır. Bulunan en eski belgelerden biri, MÖ 500’lere ait olduğu düşünülen “Huang Di Nei Jing” adlı belgedir. Yaşam enerjisi Yin, Yang ve Qi’den oluşmaktadır. Enerjinin, zıt ancak birbirini tamamlayan yin yang kompenenti, sağlık ve iyilik durumunun korunması için dengede kalmak zorundadır. İnanışa göre bu enerji, vücut içinde “meridyen” ya da “kanal” adı verilen bir düzen içinde akmaktadır. Yin ve Yang düzeni kaybolduğunda, hastalıklar oluşmaktadır. Çin tıbbına göre, bir çok meridyenin üstünde bulunan spesifik alanlara iğne yerleştirilmesiyle vücutta Qi akışı etkilenebilir.

Akupunktur uygulaması sırasında kullanılacak iğne sayısı, şikayetlerin lokalize olduğu bölgeye ve hastanın iğne duyarlılığı ile alakalıdır. Uygulama esnasında, iğnelere manüel ya da elektriksel stimülasyon yapılabilmekte; veya iğne, ilgili kısımdaki noktaya yerleştirilip orda bırakılarak beklenebilmektedir. Akupunktur tedavisine yanıt veren bireylerde, genellikle üç veya dört haftalık tedavi sürecinin şikayetlerin gerilemesi için yeterli olacağı düşünülmektedir. Kronik hale gelmiş şikayetlerde ise, ilk altı seans sonrasında biraz iyileşme olması beklenmektedir. Bu uygulama süresi boyunca herhangi bir iyileşme olmazsa, akupunkturun bu hastada büyük olasılıkla fayda sağlamayacağı öngörülerek uygulama sonlandırılmalıdır.

Günümüzde akupunktur, Batıda Geleneksel Çin Tıbbının en popüler uygulamalardan biridir. Çok çeşitli hastalıkları, ağrı ve stresle ilişkili semptomları tedavi etmek için, Geleneksel Çin Tıbbı uygulayıcıları akupunktur, bitkisel ilaçlar, tai chi, qi gong, Zu San Li, masaj terapisi ve çeşitli “zihin ve beden uygulamaları” içeren bütüncül teknikler kullanmaktadır.

Ozon Terapi:

Ozon, yaşamımızı sürdürmek için yaşamımızın her anında bize gerekli olan Oksijen (O2) molekülünün üç atomlu (O3) halidir. Doğada, havada bulunan oksijenden çeşitli doğa olayları sonucu oluşan ozon, tıbbi kullanım için elektriksel aktivasyon yapan özel cihazlar yardımıyla üretilebilir. Atmosferik havadaki oksijen konsantrasyonu değişken olduğu için medikal ozon saf medikal oksijenden üretilir. Medikal tedavide ozon ilk defa 40 yıl önce Almanlar tarafından bulunmuş ve kullanılmıştır.

Ozonun, beyaz kan hücrelerinin üretiminin uyarılması, kırmızı kan hücrelerinin elastikiyetini artırma, anti neoplastik, arteriyal plağı okside etme, kanın oksijen kapasitesini artırma ve anti oksidan özelliği bulunmaktadır. Arteriyal dolaşım problemleri, immün yetmezlik ve immün dengesizlikler, virüs kaynaklı hastalıklar (özellikle hepatit C), inflamatuvar durumlar, romatizmal hastalıklar, cilt hastalıkları (basınç ülserleri, yaralar, diyabetik gangren, yanıklar, akne) ve eklem dejenerasyonunda kullanılır.

Ozon uygulaması:

Hamilelik, glukoz-6-fosfat-dehidrogenaz eksikliği (favism), ağır anemi, ağır miyasteni ve ozon allerjisi olanlarda kontraendikedir.”

Hastanın venöz damarına (toplardamar) steril bir iğneyle girilerek bir miktar kan ozon tüpüne alınır. Sonra hastaya ve hastalığa bağlı olarak belirli ölçüde ozon gazı ile karıştırılır. Ozonlanmış olan kan tekrar hastaya kapalı ve steril bir ortamda damardan geri verilir. Buna “Majör Ozon” uygulaması denir. Hastanın damarından 2-4 cc kan alınarak saf medikal ozonla karıştırılıp intramusküler olarak hastaya tekrar enjekte edilir. Buna da “Minör Ozon” denir. Bunun dışında lokal uygulamalar (İntrarektal, eklem içi, yara üzerine) da yapılabilir. Diyabetik ayak yaralarında da torbalama ile ozonlama yapılabilir.

Proloterapi: Proliferatif tedavi olarak da adlandırılan ve kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında yıpranmış ya da hasarlı bölgenin yenilenmesini sağlamak amacıyla kullanılan enjeksiyon bazlı tamamlayıcı bir tedavi türü olarak tanımlanabilmektedir.

Proloterapi; zayıflamış, hasarlı, aşınmış, yıpranmış, gevşemiş veya gücünü kaybetmiş olan tendon, ligament ve eklemlere uygulanmaktadır. Proleterapi uygulaması sırasında, proliferatif nitelikte (hücre ve doku yenileyici), irritan (tahriş edici) solüsyonlar enjekte edilmektedir. Enjekte edilen solüsyonlar değişik konsantrasyonlarda dekstroz solüsyonudur. Bu serum lar şekerden elde edilmiş maddelerden oluşmakta ve yenilenme etkisi meydana getirerek dokuların eski gücüne kavuşmasını sağlamaktadır.

Proloterapi uygulamasıyla enjekte edilen proliferatif solüsyonlar, tendonların kaslarla birleşme yerlerinde, eklemlerde, tendon ve ligamentlerin kemiklere yapışma yerlerinde yangılar oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve tekrar güçlenmesini sağlamaktadır.

Kupa Terapisi-Hacamat:

Hacamat uygulaması, ortalama beş bin yıllık bir tarihçeye sahiptir. Tarihte bilinen en eski tıp metinleri olarak geçen Eber Papirüsleri’nde (M.Ö. 1550), hacamat uygulamasından bahsedildiği gözlemlenebilmekte, Mezopotamya uygarlıklarında önemli bir tedavi yöntemi olarak kullanıldığı bilinen hacamat yöntemiyle ilgili Hipokrat M.Ö. 460-377 yıllarında bilgiler vermektedir. Hacamat uygulaması, vücudun belli başlı bölgelerine kupalar yerleştirilerek, bazı uygulamalarda küçük kesiler yapılarak gerçekleştirilmektedir. Genellikle sırt, omuz ve kafa bölgesine uygulanan, deride bir kesi oluşturularak gerçekleştirilen negatif basınç uygulaması düzeneğiyle kanın emilmesi amaçlanmaktadır. Aynı doğrultuda, kuru hacamat adı verilen ve deride kesi yapılmadan gerçekleştirilen negatif basınç uygulamaları da söz konusudur.

Fitoterapi:

Tıbbi bitkiler yüzyıllar boyunca halk tıbbı uygulayıcıları tarafından kullanılmakla beraber kullanımı 5000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Birçok Avrupa ülkesinde yaygın olarak kullanımı mevcuttur. Belirli kalite, güvenlik ve etkinlik standartlarına göre geleneksel bitkisel tıbbi ürünler ve bitkisel ilaçlarla yapılan hastalıkların, yaralanmaların tedavisinde veya önlenmesinde kullanılan bir tıbbi tedavi yöntemidir. Fitoterapik ürünlerin tablet, kapsül, krem ve çay formları mevcuttur. Sentetik ilaçların yan etkilerinden dolayı tüm dünyada fitoterapik ürünlere yönelim artmaktadır. İlaç firmalarının farmakolojik olarak bitkileri taramasıyla birçok konvansiyonel ilaç bitki kaynaklarından üretilmiştir. Aspirin (söğüt kabuğundan), morfin (afyon çiçeğinden), kinin (cinchona kabuğudan) ve digoksin (yüksük otundan) örnekleri mevcuttur.

Fitoterapi ürünlerinin ruhsat sürecinde, bilim komisyonunun uygun görüşü alınarak belirlenmiş endikasyonlar dahilinde uygulanabilir. Bağışıklık sistemi, lokomotor sistem, üst solunum yolu ve ürogenital sistem hastalıklarında, gastrointestinal fonksiyonların düzenlenmesinde, hormonal disfonksiyonlarda fitoterapik ürünler kullanılabilmektedir.

Kullanım öncesi hastanın kan değerleri dikkatli incelenmelidir. Medikal ilaç gibi hızlı bir etkisi olmadığı için ve yarılanma ömrü uzun olduğu için hasta önceden uyarılmaktadır.

Mezoterapi:

Mezoterapi çok küçük ilaç miktarları ile vücudun belli bölgelerine uygulanan intradermal veya subkutan enjeksiyon işlemidir. Kullanılan ilaçlar sıklıkla doğal bitki ekstreleri, mineraller ve vitaminler, homeopatik ilaçlardır. Mezoterapi uygulaması kozmetik açıdan dermatolojide, romatolojide, spor hekimliğinde ve nörolojide kullanılmaktadır. Mezoterapi yönteminin en önemli üstünlüklerinden biri minimal ilaç miktarlarında tedavi etmek ve bu sayede ortaya çıkabilecek sistemik yan etkilerden korunmaktır.

Mezoterapinin en önemli kullanım alanlarından biride medikal estetik alanıdır. Yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkışında cildin var olan kalitesinde yaşadığı kayıplar ana rol oynar. Elastin ve kolajen sentezi bozulan ciltte kırışıklık, leke, sarkma, parlaklık kaybı gibi birçok yaşlanma belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Mezoterapi cilt dokusunun kalitesini korumak için yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmaya yatkın olduğu bölgelere uygulanır ve yıpranma sürecini mümkün olduğunca ertelemeyi amaçlar.